8 Mayıs Dünya Talasemi Günü kapsamında farkındalık etkinliği düzenlenecek

0
75

Dünya Talasemi Günü kapsamında, Yakın Doğu Üniversitesi Öğrenci Dekanlığı’na bağlı Kuzey Kıbrıs Tıp Öğrencileri Birliği (MSANC) ve Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, Kıbrıs Türk İnsan ve Klinik Genetik Derneği (KTGD) ve Kuzey Kıbrıs Thalassaemia Derneği (KKTD) bu yıl “Farkında Ol, Paylaş, İlgilen” sloganı ile talasemi ve orak hücre anemisi farkındalığı yaratmak ve kan bağışının önemini vurgulamak amacıyla yarın Yakın Doğu Üniversitesi’nde etkinlik düzenleyecek.

Thalassaemia Derneği’nden yapılan açıklamaya göre, farkındalık etkinliği kapsamında üniversitelilere Türkçe, İngilizce ve Arapça dillerinde talasemi hastalığını ve kan bağışının önemini anlatan kitapçıklar dağıtılacak. Ayrıca, 15 Mayıs’ta Yakın Doğu Üniversitesi’nde Kuzey Kıbrıs Kızılayı kan bağış arabası tam gün boyunca bağışçılarla buluşacak.

-Darvish

MSANC Başkanı Sara Darvish yaptığı açıklamada, Akdeniz anemisi (talasemi) hakkında bilgi vererek, talaseminin ülkede ve dünyada en sıklık rastlanan ve genetik yayılım gösterebilen önlenebilir hematolojik hastalık olduğunu dile getirdi.

Darvish, çekinik genetik kalıtım ile ebeveynlerden çocuklara aktarılan bu hastalığın, anne ve babanın taşıyıcı olduğu durumlarda, doğacak her çocuk için yüzde 25 oranında talasemi hastası olma riski bulunduğunu vurgularken. Akdeniz anemisinin, ağır derecede kansızlığa sebep olan bir hastalık olduğunu ve bu rahatsızlık yaşayan bireylerin büyük bir çoğunluğunda kansızlık ağır düzeyde seyredebileceğini ve kişilerin düzenli kan nakli almaları gerektiğini söyleyerek kan bağışının önemine dikkat çekti.

KTGD Başkanı, MSANC Akademik Danışmanı ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, ülkede son yıllarda farklı etnik grupların yerleşmesiyle talasemiye neden olan hastalık yapıcı yeni genetik değişiklikler tespit edildiğini ve bu olayın gen havuzunun zenginleşmesine neden olduğunu vurguladı.

KTGD Başkanı Doç. Dr. Ergören, orak hücre anemisinin Afrika ülkelerinde çok sık görüldüğünü ve geçtiğimiz günlerde KKTC Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, ülkede yaşayan orak hücre hastalığından etkilenmiş 40’a yakın yabancı hasta sayısının olduğuna dikkat çekti.

Ergören, Yakın Doğu Üniversitesi’nde Afrika kökenli öğrenciler arasında yaptıkları çalışma sonucunda taşıyıcılık oranının yüzde 25 olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Ergören, Kıbrıs Türk toplumunun beta-talasemi taşıyıcılık oranının yüzde 15, alfa-talasemi taşıyıcılık oranının yüzde 19 ve orak hücre anemisi taşıyıcılık oranının yüzde 0.2 olduğunu hatırlatarak yüzde 25 orak hücre anemisi oranının ciddi bir oran olduğunu ve bu kişilerde de farkındalığın artırılmasının önemli olduğunu dile getirdi.

Ergören, etkinliği üniversitede seçmelerinin esas nedeninin yabancı öğrenciler arasında talasemi ve orak hücre anemisi farkındalığını oluşturmak olduğunu vurguladı.

-Beşevlerli

Kuzey Kıbrıs Thalassaemia Derneği Başkanı Çiğdem Beşeverlerli, Uluslararası Talasemi Federasyonu (TIF) tarafından bu yılın temasının “Farkında Ol, Paylaş. İlgilen” olarak belirlendiğini ve Kuzey Kıbrıs Thalassemia Derneği’nin kurulduğu günden bugüne talasemi tedavisinin dünya standartlarında olması ve tüm talasemililerin uluslararası standartlarda bir yaşam sürdürebilmesi için çalıştığını dile getirdi.

Beşevlerli, bugün gelinen noktada, talasemi tedavisinin genel kapsamında ciddi problemlerle karşı karşıya kalındığını, ve bun problemleri Dünya Talasemi Günü vesilesi ile tüm kamuoyu ile paylaşıldığını kaydetti.

Beşevelerli, en büyük sıkıntılarını; ilaç eksikliği, yıllardır bekleyen engelli istihdamı, Talasemi Merkez binasının yenilenmesi olarak sıraladı

Beşevlerli, yurt dışından ülkeye gelen talasemili ve orak hücreli kişilerin sayısında ciddi bir artış gözlemlendiğini, sağlık sisteminin mevcut durumu da göz önünde bulundurulduğunda, zaten yetersiz tedavi alan kişilerin haricinde ülkeye gelen kişilerin de yetersiz tedavi almalarına sebebiyet verildiğini savundu

Beşevlerli, yurt dışından gelip ülkede çocuk sahibi olan kişilerin, talasemi veya orak hücre taşıyıcılığı testini bilmedikleri için yeni talasemili veya orak hücreli doğumlar meydana geldiğinin altını çizerek 8 Mayıs Farkındalık Günü’nün bu anlamda önemli olduğunu ve topluma bu anlamda sorumluluk düştüğünü söyledi.

KKTD Başkanı Beşevelerli, Yakın Doğu Üniversitesi’ne, MSANC ve KTGD’ne farkındalık gününe ve kan bağışına gösterdikleri özen için teşekkür ederken, dernek üyelerinin 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü’nü kutladı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here