İnsanoğlunun doğa üzerindeki benzeri görülmemiş tahribatı, çevre konusundaki bilinçsizliği, gündelik yaşamını idame ettirmek için gösterdiği aşırı hırs, ekolojik sistemi bozarak ciddi çevre sorunlara neden olduğuna dikkat çeken Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı, Milletvekili Dr. Ahmet Savaşan, “bilinçsiz sanayileşme ve modern tüketim alışkanlıkları ile birlikte dünyanın anormal iklim değişiklikleri, kuraklık ve susuzluk, biyolojik çeşitliliğin ve canlı türlerinin azalması gibi olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığına vurgu yaptı.
Katıldığı bir televizyon programında sosyal bir varlık olan insanların ihtiyaçlarını karşılarken işin çevre boyutunu göz ardı edebildiğine dikkat çeken Ahmet Savaşan, “elbette daha temiz ve sürdürülebilir bir çevre için başta hükümetimize ve işletmelerimize çok büyük sorumluluklar ve görevler düşüyor. Doğamızı koruyabilmek için “sıfır atık” politikasını mutlaka benimsememiz gerekiyor. Ayrıca öğrencilerimize de çevre bilinci konusunda daha fazla eğitim verilmesini sağlayacak düzenlemeleri de bir an önce yapmamız”dedi.
HÜKÜMET YANI SIRA HEPİMİZE GÖREV DÜŞÜYOR…
Hükümetin yanı sıra bireyler olarak bizlere de atıklarımızı azaltmak ve çevreyi gelecek nesillere daha temiz bırakmak için önemli görevler düştüğüne işaret eden Dr. Ahmet Savaşan, sürdürülebilir bir çevre için farkındalık oluşturabilmek ve çevrenin korunmasına katkı sağlayabilmek için de mutlaka davranış ve yaşam şeklimizi düzenlemek, karbon ayak izini minimuma indirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
Savaşan sürdürülebilir çevre için yapılabilecekleri şöyle sıraladı:
Elbette çevre temizliği için yere ufak bir kağıt parçası bile atmamak, çöpleri çöp kutusuna atmak, etrafta çöp kutusu bulamıyorsak atıklarımızı çantamıza ya da cebimize koymak, sahilleri, ormanları bulduğumuz gibi bırakmak gerekiyor.
PLASTİK KULLANIMINDAN UZAK DURMALIYIZ…
Plastik atıklar deniz canlıları açısından çok büyük tehdit oluşturuyor. Okyanuslarda oluşan dev plastik adaları deniz yaşamını yok ediyor. Canlılar hem plastik atıkları gıda sanarak tüketiyor hem de bu atıklar gözle görülmeyecek kadar küçük parçalara ayrılarak tüm besin zincirine karışıyor. Bu nedenle plastik yerine evlerimizde cama daha fazla yer açmalıyız.
KULLAN AT ÜRÜNLERİ AZALTMAK ŞART…
Streç film, kağıt havlu, poşet, pipet, pet şişe kahve filtresi gibi tek kullanımlık ürünler geçmişte bu kadar yaygın değildi. Bu nedenle tek kullanımlık ürünler yerine alternatiflerini kullanmak şimdi de mümkün. Kağıt kahve filtresi yerine, yıkanabilir kumaş filtre, streç film yerine saklama kabı, market poşeti yerine file, plastik pipet yerine cam pipet, kağıt havlu yerine yıkanabilir bezler kullanıp, atığımızı en aza indirgeyebiliriz.
GERİ DÖNÜŞÜM TUVALET KAĞIDI SERA GAZLARINI %30 AZALTABİLİR…
Günümüzde pille çalışan çok fazla cihaz kullanılıyor. Dolayısıyla tek kullanımlık piller çok fazla çöpe neden oluyor. Bunlar yerine şarj edilebilir pillere geçebiliriz. Geri dönüştürülmüş ürünlerden üretilen tuvalet kağıdına geçmek sera gazlarını en az yüzde 30 azaltabilir.
SU TÜKETİMİNİ AZALTMALIYIZ…
Michigan Üniversitesi’nde yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, bulaşık makinesi kullanmak elde bulaşık yıkamaktan daha çevre dostu. Çünkü elle yıkamak yerine bulaşık makinesi kullanmak su tüketimini azaltıyor. Ancak bulaşıkları sudan geçirmek su israfına neden oluyor. Bunun yerine yemek artıklarını sıyırarak temizleyebilirsiniz. Bunun yanında diş fırçalarken ya da elinizi yıkarken suyun açık kalmamasına dikkat etmeliyiz.
KIZARTMA YAĞLARINI LAVABOYA DÖKMEYİN!
1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebiliyor. Kullanılmış yağlar denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğünde su yüzeyini kaplayarak havadan suya oksijen transferini önleyerek balıkların ve diğer canlıların ölümüne neden oluyor. Dahası yer altı sularını kirletiyor. Bu nedenle kızartma yağlarını lavaboya dökmek yerine belediyelere teslim ederek geri dönüşüme kazandırmalıyız. Bu konuda belediyelerin de üzerlerine düşeni yapmaları hayati önem taşıyor.
CAM DAMACANA KULLANMALIYIZ…
Damacana ya da pet şişelerle su almak yerine musluğa ya da sürahiye takılabilen su arıtma cihazlarını kullanmakta yarar vardır. Ya da plastik yerine cam damacana kullanmalıyız. Böylelikle hem ekonomik olarak tasarruf yapabilir hem de plastik kullanımını azaltabiliriz.
ATIKLARIMIZI GERİ DÖNÜŞÜME KAZANDIRMALIYIZ…
Ancak elden çıkarmak istediğiniz plastik, kâğıt, metal, cam ürünlerini doğru şekilde ayırarak geri dönüşüme kazandırmakta fayda var. Bu ürünlerin belirli yerlerde toplandığını ve belediyeler tarafından alındığını hatırlamalıyız.
EVSEL ATIKLARI KOMPOST YAPABİLİRİZ…
Evsel atık denilen yemek artıkları, sebze meyve kabukları, ham kağıtlar, kahve posaları, demlenmiş çay yapraklarını kompost yaparak toprakla buluşturabiliriz.
ÇAMAŞIRLARINIZI SOĞUK SUDA YIKAYIN…
Amerikan Temizleme Enstitüsü’ne göre, çamaşır makinesinin enerjisinin yaklaşık yüzde 90’ı suyu ısıtmaya gidiyor. Enstitüye göre, soğuk suda yıkama yapan haneler daha az karbondioksit çıkışına neden oluyor. Dolayısıyla sıcak su kullanarak çamaşır yıkamayı azaltmak için gayret göstermeliyiz.
FİŞE TAKILI CİHAZLAR, EVİN ENERJİ KULLANIMININ %5 İLE 10’U…
Fişe takılı elektronik cihazlar, bir evin enerji kullanımının yüzde 5’i ile 10’unu oluşturuyor. Bu nedenle kullanmadığını cihazların fişini çekmekte fayda var.
EVİNİZDE İYİLEŞTİRMELER YAPMAYI İHMAL ETMEYİN…
Eski ampulleri LED ampullerle değiştirerek tasarruf sağlayabiliriz. Bunun yanında pencereler, enerji kaybının sorumlularından biri. Kaybı azaltmak için camları yenileyebilir ya da cam kenarlarını çevreleyen eskimiş lastikleri yenileyebiliriz. Çamaşır makinesi, buzdolabı, ısıtıcı ve soğutucu satın alacaksanız ürünün tükettiği enerjiyi de araştırmalıyız. Böylelikle tüketimde büyük ölçüde tasarruf sağlayabiliriz.
EV TİPİ GÜNEŞ PANELLERİ KULLANILMALI…
Çevre dostu ev tipi güneş panellerinin maliyeti son yıllarda fiyatı önemli ölçüde düştü. Eğer evimiz uygunsa güneş panelleriyle elektrik faturasından tasarruf edebilir ve çevre dostu enerji kullanabiliriz.
BİLİNÇLİ TÜKETİME ÖNEM VERMELİYİZ…
Son yıllarda özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan aşırı tüketimin de çevreyi olumsuz etkilediğini unutmayalım. Özellikle bir kot pantolon üretmek için 2 bin 500 ile 10 bin litre arasında su harcandığını düşünürsek, tekstil ürünlerini kullan-at mantığından vazgeçmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
HEPİMİZE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR…
Ahmet Savaşan konuşmasının sonunda, “gelecek nesillere yaşanabilir, yeşil, temiz bir dünya bırakmak için çevre sorunları konusunda toplumsal farkındalığın arttırılması konusunda hepimize önemli görevler düştüğü bilinciyle, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü kutluyor, çevre konusunda toplumsal duyarlılığın artmasını, gelecek nesillere yaşanılabilir, sağlıklı, yeşil ve temiz bir dünya bırakılması için herkesin üzerine düşeni yapmasını temenni ediyorum.
