Maliye Bakanı Suna Atun, “emekli maaş ve ikramiyelerinden kesinti yapılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını” kaydetti.
Atun, yaptığı açıklamada, 6 ayın sonunda ulaşılacak hayat pahalılığının temmuz ayında maaşlara yansıtılması için de ellerindeki kaynağın en iyi şekilde kullanılması konusunda çalışma içerisinde olduklarını belirtti.
Maliye Bakanı Atun, enflasyon nedeniyle ek bütçe hazırlanması yoluna gittiklerini de ifade etti ve söz konusu bütçe ile ilgili çalışmanın pazartesi günü Bakanlar Kuruluna sunulacak duruma geldiğini” kaydetti.
Atun, “Kıbrıs Türk Halkı’nın elektriksiz kalmaması, KIB-TEK’in sıkıntılarının giderilmesi ve elektrik enerjisi sorununa köklü çözüm bulunması için yoğun çalışma içine girdiklerini” bildirdi.
Maliye Bakanı Atun, “Anavatan Türkiye’nin göndereceği iki mobil santralin çevre dostu olmadığı ile ilgili iddiaları yalanladı ve tam tersine motorin ve doğal gazla çalışma özelliği bulunan bu santrallerin şu anda devrede olan tüm ünitelerden daha çevreci olduğunu” kaydetti.
Hedeflerinin halkın hayat pahalılığı ve döviz kurlarındaki yükselişin etkilerini mümkün olan en kısa sürede gidermek, halkın gelir seviyesini yukarı çıkarmak, yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu söyleyen Atun, bunun için yapılması gerekenin devlet gelirlerini reformcu bir yaklaşımla artırmak, devleti etkin ve üretken yapmak, devlet giderlerini çağdaş düzenlemelerle azamiye indirmek olduğunu belirtti.
Atun, açıklamasının tam metni şu şekilde:
“Bireyi olmaktan onur duyduğumuz Kıbrıs Türk Halkı’nın tüm dünyayı ve bizi etkileyen yüksek enflasyon ile Türk parasının döviz karşısında yaşadığı değer kaybından dolayı içine düştüğü sıkıntıları iyi biliyor, anlıyoruz. Hükümet ve Maliye Bakanlığı olarak iç dinamiklerimizi kullanmak ve Anavatan Türkiye ile samimi, yakın işbirliği yapmak suretiyle sıkıntılarımızı aşacağımızdan eminiz.
Başbakanımız Sayın Ünal Üstel’in Ankara ziyareti dönüşünde açıkladığı üzere devlet çalışanları ile emeklilerin maaşlarından, ikramiyelerinden kesinti yapılması veya hayat pahalılığının ödenmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bakanlığımız 6 ayın sonunda ulaşılacak hayat pahalılığının Temmuz ayında maaşlara yansıtılması için elimizdeki kaynak ve imkânların en iyi şekilde kullanılması konusunda çalışma içerisindedir.
Hedefimiz Kıbrıs Türk Halkı’nın hayat pahalılığı ve döviz kurlarındaki yükselişin etkilerini mümkün olan en kısa sürede gidermek, halkımızın gelir seviyesini yukarı çıkarmak, yaşam kalitesini yükseltmektir. Bunun için yapılması gereken ise devlet gelirlerini reformcu bir yaklaşımla artırmak, devleti etkin ve üretken yapmak, devlet giderlerini çağdaş düzenlemelerle azamiye indirmektir. Ülke olarak bunun için kaynağımız ve insan potansiyelimiz vardır. Yeter ki ben değil biz demesini bilelim, doğrudan yana olanlara destek verelim.
Devletin bütçesinin enflasyon nedeniyle yeninden ele alınması zorunluluğu olduğunu daha önce ifade etmiştim. Maliye Bakanlığı olarak enflasyon nedeniyle ek bütçe hazırlanması yoluna gittik ve söz konusu bütçe ile ilgili çalışmamızı Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’na sunulacak duruma geldik.
Maliye Bakanlığı olarak ayrıca Kıbrıs Türk Halkı’nın elektriksiz kalmaması, KIB-TEK’in sıkıntılarının giderilmesi ve elektrik enerjisi soruna köklü çözüm bulunması için yoğun çalışma içine girdik. KIB-TEK yönetimi yenilendi. İnanıyoruz ki tüm KIB-TEK çalışanları ile Bakanlığımız ele ele vererek mevcut sorunları belirli bir süre sonra gerinde bırakacağız. Unutulmamalıdır ki KIB-TEK Kıbrıs Türk Halkı’nın malıdır; devlete aittir. Her hangi bir zümrenin veya bir örgütün çıkarlarının çok ötesinde devletin milletin malı ve çıkarları söz konusu ise ona göre adım atılır.
Elektrik enerjisi konusunda köklü çözüm tüm dünyada atılan adımlara paralel adımlar atarak sadece KKTC’nin değil tüm Kıbrıs’ın Türkiye ile elektrik enerjisinde enterkonnekte bir sistem içine girmesidir. Bu bize solar enerjiden bugüne kıyasla hayal dahi edilemeyecek oranda yararlanmayı, yeşil enerjinden yararlanmayı getireceği gibi enerji sorunumuzu kökten halletmeyi sağlayacaktır. Böylesi bir adım için Türkiye’nin bizden tek beklediği reformist davranmamız ve gereken adımları atmamızdır.
Bu arada tabii ki elektrik enerjisi ihtiyacımızın giderilmesi için kısa vadede yapılması gerekenler üzerinde de önemle duruyoruz. Bilindiği üzere Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri için ülkemize geldiği zaman iki mobil santralin ülkemize gönderileceğini söylemişti. Anavatan her zaman olduğu gibi sözünde durdu ve geçtiğimiz kasım ayında Türkiye Enerji Bakanı Sayın Fatih Dönmez’le yaptığımız görüşmede 2 mobil santralin KKTC’ye gönderilmek üzere hazırlandığı bizlere teyit edildi. Hep büyük anlayış ve destek gördüğümüz Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay da, Başbakanımız Sayın Ünal Üstel’le Ankara’da düzenlediği son basın toplantısında 25 megavat gücündeki 2 mobil santralin önümüzdeki günlerde ülkemize teslim edileceğini bir kez daha ifade etti.
Şimdi bizler gerekli temasları yapacak ve bu santralleri en kısa zamanda KIB-TEK’e külfet yaratmayacak şekilde sistemimize entegre etmeye, sıkıntılarımızı azaltmaya çalışacağız. Bu arada şunu da vurgulamalıyım ki, Türkiye’nin göndereceği iki mobil santralin çevre dostu olmadığı ile ilgili iddialar doğru değildir. Tam tersine motorin ve doğal gazla çalışma özelliği bulunan bu santraller şu anda devrede olan tüm ünitelerden daha çevrecidir.”
