Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bertan Zaroğlu, diğer Genel Başkan Yardımcısı Turan Büyükyılmaz’ın “bir TV kanalında sisteme atfen kullandığı sözlerin çarpıtılarak yanlış yorumlandığını” söyledi.
Zaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, “Bu açıklama üzerinden nasıl bu topluma nifak tohumlarının ekilmek istendiğine üzülerek şahit olduk.” ifadelerini kullandı.
Büyükyılmaz’ın sözlerine dikkat çeken Zaroğlu, mevcut “hastalıklı sistemin” sadece Türkiye’nin değil Kıbrıs Türk halkının da sırtında kambur olduğunu, bu hastalığın tedavisi için yapılması gereken ilk işin teşhisi koymak olduğunu savundu.
Parti Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın da Ticaret Odası Kongresi’nde benzer şeyleri söylediğini hatırlatan Zaroğlu, Arıklı’nın “Biz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile elde ettiğimiz zaferi, ekonomik ve siyasi zaferle taçlandıramadığımız için bugün KKTC tartışılır hale gelmiştir. Bu sistem değişmeli bu hastalıklı yapı bir an evvel sonlandırılmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
“YDP olarak biz mevcut statükonun halkın devlete olan aidiyet duygusunu zayıflattığı gibi, üretmeyen, tüketici yapısı ile sürdürülebilir olmadığını düşünüyoruz.” diyen Zaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu yapı Türkiye’nin imzalanan hemen hemen tüm ekonomik protokollerde yer alan reformlara da izin vermemektedir. Aynı şekilde Türkiye’nin istediği hiç bir ekonomik ve siyasi tedbir alınmamaktadır.
Ülkemizde uygulanan parlamenter sistem hastalanmıştır. Bu sistemin işlemediği artık açıktır. Başkanlık sistemi tartışmaları bir an önce başlamalı, mevcut hastalıklı yapının tedavisi sağlanmalıdır. Bizim bu ülkeye borcumuz var. Doğruları her ne pahasına olursa olsun savunmak için ant içtik. Ancak bazıları YDP’ye saldırarak doğruları söylememize engel olmak isterken bazıları da mal bulmuş mağribi gibi cümleleri cımbızlayarak saldırı içerisine girmişlerdir.”
Zaroğlu, Kıbrıs Türk halkının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nın Türk milletinin en müstesna parçası, Türkiye’nin ve Türk milletinin baş tacı olduğunu kimsenin unutmaması gerektiğini kaydederek, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk dünyasının Akdeniz’deki en uç kalesidir. Her bir ferdi de serhat bekçisidir. Bu kaleyi korumak ve savunmak da tarihimizin bizlere verdiği en onurlu görevdir.” diye konuştu.