Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ABD Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Pete Sessions ile Kıbrıs sorununun ele alındığı bir görüşme gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın (KTTO) davetine icabetle, Ercan Havalimanı üzerinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Sessions, KTTO Başkanı Turgay Deniz ile görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tatar tarafından kabul edildi.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Ergün Olgun ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk İşleri Danışmanı Sülen Karabacak da hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Tatar, uluslararası topluma ve ABD’ye, “Kıbrıs Türk tarafının iki Devlet ve egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayalı yeni politikasını tanıma” çağrısında bulundu ve bu yeni politikanın, sadece Kıbrıs’taki taraflar için değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz bölgesinde sorunların çözümü için de uygulanabilir, adil ve sürdürülebilir bir temel oluşturacağını belirtti.
Yarım asrı aşkın süredir federal zeminde yürütülen müzakerelerin, Kıbrıs’ı bir Helen adası olarak gören Rum zihniyeti yüzünden tükendiğini belirten Tatar, Kıbrıs’ta yeni bir sayfa açmanın ve iki halkın – Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs Rumlarının işbirliğine dayalı ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde yan yana yaşayabilecekleri bir gelecek kurmanın zamanının geldiğini söyledi.
Tatar, “Kıbrıs sorununun çözülebilmesini teminen, Kıbrıs Rum tarafınca defaten reddedilen federasyon temelli müzakerelerde – 2004 BM Kapsamlı Çözüm (Annan) Planı ve 2017 Crans-Montana örneklerinde olduğu gibi – ısrar etmek yerine, artık yeni bir yaklaşım gerekmektedir” dedi.
Kıbrıs Türk Halkı üzerinde uygulanan haksız izolasyon nedeniyle ülkemize doğrudan uçuş gerçekleştirilemediğini ve anavatan Türkiye dışında kalan ülkelerle doğrudan ticaret yapılamadığını dile getiren Tatar, Kıbrıs Türk Halkının dirençli ve çalışkan olduğunu ve tüm bu engellemelere rağmen gençlere daha iyi bir gelecek sağlama adına ekonomiyi, başta turizm, yüksek öğrenim, tarım ve inşaat sektörleri olmak üzere geliştirmeyi başardıklarını sözlerine ekledi.
Kıbrıs Türk Halkının kendi kültürü, dili, dini, tarihi ve geleceğe dair beklentileri olan farklı bir Halk olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs adasının Anavatan Türkiye’ye sadece 70 kilometre uzaklıkta stratejik bir bölgede bulunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların eşitliği zemininde kurulduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Bu ortaklık cumhuriyeti üç yıl sonra Rumların silah zoruyla Kıbrıs Türklerini devlet yapısından atması neticesinde yıkılmıştır. Adanın Yunanistan ile birleşmesi (ENOSIS) emelleri doğrultusunda Rum-Yunan ikilisi, 1963-1974 yılları arasında Türk köylerine saldırılar gerçekleştirmiştir. 1974 yılının Temmuz ayında Yunan cuntası tarafından gerçekleştirilen darbe neticesinde “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti” ilan edilmiştir. Bunun üzerine Türkiye, uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirerek Barış Harekatını gerçekleştirmiştir. Böylece adaya barış gelmiş, daha fazla kan akması engellenmiş ve mezalime son verilmiştir”.
Cumhurbaşkanı Tatar “Kıbrıs Türk halkı 1963 yılı itibarıyla kendi yönetim mekanizmalarını kurmuş ve bu yönetim 1983 yılında egemen ve demokratik bir Cumhuriyet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dönüşmüştür” şeklinde konuştu.
“Adada bir çözüme varılmasına hazırız, ancak bu çözüm pratik, adil ve sürdürülebilir olmalıdır” diyen Tatar, “Bu amaca ulaşabilmek için varılacak anlaşmanın iki Devlet temeline dayandırılması gerekmektedir. Bunu, daha iyi bir Kıbrıs için barışın sürdürülebilmesi adına, Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar, Türkiye ve Yunanistan’ın yanı sıra bölgede istikrar isteyen tüm ilgili taraflar için istemekteyiz” ifadelerini kullandı.
ABD Temsilciler Meclisi üyesi Pete Sessions, geçmişte Kıbrıs Rum tarafını ziyaret ettiğini, bu kez de ülkemizi ziyaret etmekten memnuniyet duyduğunu ve Kıbrıs Türk tarafının yeni vizyonu ile ilgili daha fazla bilgi edinmek istediğini ifade etti.
Sessions, adadaki her iki halka saygı ilkesinin önemli olduğuna vurgu yaparak, bir anlaşmaya varılabilmesi için sağduyu ve büyük liderlik gerektiğini belirtti.
