Dışişleri Bakanı Tahsin Eruğruloğlu, Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis’in basına yaptığı açıklamayla haddini aştığını kaydederek, “Büyük Türk milletinin kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkının, hakimiyetçi ve ırkçı Rum zihniyetinin tavsiyelerine ihtiyacı yoktur” dedi.
Kasulidis’in bu demeçle KKTC’nin iç işlerine karışmaya, demokratik yollarla ve özgürce kendi temsilcilerini seçen Kıbrıs Türk halkını Anavatan Türkiye’ye karşı kışkırtmaya kalkıştığını kaydeden Eruğruloğlu, Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı’nın haddini aştığını belirtti.
Eruğruloğlu, yazılı açıklamasında, “Rum siyasilerdeki bu küstah tavır, Kıbrıs Türk halkının Yüce Türk ulusunun kopmaz bir parçası olduğunu anlamaktan ne kadar uzak olduklarını gösteriyor” ifadelerine yer verdi.
Dışişleri Bakanı Tahsin Eruğruloğlu’nun yazılı açıklaması şöyle:
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis, ülkemizde dijital yayın yapan bir basın organına verdiği demeçte, iç işlerimize karışmaya, demokratik yollarla ve özgürce kendi temsilcilerini seçen Kıbrıs Türk Halkını Anavatan Türkiye’ye karşı kışkırtmaya kalkışarak haddini aşmıştır. Rum siyasilerdeki bu küstah tavır, Kıbrıs Türk Halkının Yüce Türk ulusunun kopmaz bir parçası olduğunu anlamaktan ne kadar uzak olduklarını göstermektedir. Türk tarafının yaptığı iş birliği çağrıları dururken, yapıcı iş birliği önerilerini reddeden tarafın ‘iş birliğinin mümkün olduğunu’ söylemesi ciddiyetsizliğin bir tezahürüdür. Kıbrıs konusunun halline yönelik tüm çözüm önerilerini reddeden, Kıbrıs Türklerine uygulanan her türlü izolasyonların kalıcı olmasını vazife bilmiş bir kurumun başındaki kişinin yaptığı açıklamaların kıymeti harbiyesi yoktur. Diğer Rum yetkililer gibi Kasulidis’in de tek amacı, mevcut durumu sürdürmek için geçmişin bir kalıntısı olan federasyon modelini temel alan müzakereleri sözde savunmaktır. Tek gerçekçi zemin Ada’da iyi komşuluk içerisinde yaşayacak iki egemen eşit Devletin varlığının tescilidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletinin egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi, sonuç alıcı bir sürecin gündeme gelmesinin tek yoludur.
Büyük Türk milletinin kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkının, hakimiyetçi ve ırkçı Rum zihniyetinin tavsiyelerine ihtiyacı yoktur.”