2022’ye veda ederken…. Kıbrıs konusundaki gelişmeler

0
100

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurul’unda yaptığı KKTC’nin tanınması yönündeki çağrısı ve hemen ardından “tarihi bir adım olarak nitelendirilen” KKTC’nin Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmesi 2022’ye damga vurdu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “KKTC‘nin statüsünün gerçek anlamda yükselme yılı” olarak nitelediği 2022’de, Türkiye’nin de tam desteğiyle geçen yıl başlatılan Kıbrıs sorununa “iki ayrı egemen eşit devlet ve kurumsal iş birliğine dayalı çözüm” bulma arayış ve çalışmaları sürdürüldü.

Tatar, New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşüp, izolasyonların kaldırılması konusunda inisiyatif almasını istedi. Tatar, yeni bir müzakere sürecinin ancak Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyidiyle mümkün olabileceğini anlattı.

Kıbrıs Türk tarafı resmi müzakere sürecine geçebilmek için Kıbrıs’ta iki ayrı egemen eşit devletin kabul edilmesi gerektiğini, federasyon görüşmelerine girilmeyeceğini vurgulamayı sürdürürken, Rum Yönetimi buna karşın BM parametrelerine uygun bir çözümü müzakere etmeye hazır olduğunu yineledi.

Kıbrıs Türk tarafının sunduğu “Hidrokarbon yatakları, tüm adanın Türkiye üzerinden AB enterkonnekte sistemine dahil olması, güneş enerjisinin etkin olarak işbirliği içerisinde kullanılması ve Türkiye’den gelen su dahil olmak üzere, adanın tatlı su kaynaklarının kullanılması” ve “adanın mayınlardan temizlenmesi ve düzensiz göçle mücadele konularında” iş birliği önerileri Rum tarafınca yeniden kabul edilmedi.

BM ise adadaki taraflar arasındaki siyasi farklılıklar derinleşirken çözüme güvenin azaldığına işaret ederek, “diyalog ve yakınlaşma” çağrısı yaptı.

KKTC’ye gelen Pakistan, Gambiya ve Azerbaycan yetkililerinin de iş birliğini geliştirme isteklerini ifade etmesi, önemli bir adım olarak addedildi.

-Ocak

16 Ocak: Cumhurbaşkanlığı “Rum tarafına 2019 yılında yaptığı hidrokarbon işbirliği ve Erdoğan’ın 2020 yılında yaptığı kapsamlı Doğu Akdeniz Konferansı Toplanması önerisinin masada olduğunu hatırlattı.

17 Ocak: BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs raporunu ve UNFICYP’in görev süresinin uzatılmasını kapalı oturumda görüştü. Guterres, Kıbrıs’ta taraflar arasında müzakere edilmiş bir çözüme güvenin azaldığını ancak tarafların “halkın umudunu canlı tutmak” için diyalog ve yakınlaşmayı sürdürmesi gerektiğini söyledi.

19 Ocak: Cumhurbaşkanlığı, KKTC’nin herhangi bir ülke tarafından ilhak edilmesinin hiçbir şekilde KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın resmi tezi olamayacağını duyurdu.

20 Ocak: Cumhurbaşkanı Tatar, BM Güvenlik Konseyi’nin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in 19 Temmuz 2021-15 Aralık 2021 dönemini kapsayan Kıbrıs raporunu görüşmesini değerlendirerek, resmi müzakere sürecine geçebilmeleri için Kıbrıs’ta iki ayrı egemen eşit devletin kabul edilmesi gerektiğini ve federasyon görüşmelerine girmeyeceklerini kaydetti.

25 Ocak: Cumhurbaşkanlığı, iki tarafın meşru müktesep hakları ve rızasına dayalı güven yaratıcı önlemleri hayata geçirmeye hazır olduklarını vurguladı; Rum liderliğinin, son günlerde yeniden gündeme getirmeye çalıştığı sözde güven yaratıcı önlemlerin kendi uzlaşmaz tutumlarını gizleme ve Kıbrıs Türk halkını ekonomik aldatmacalarla egemenliğinden ödün vermeye zorlama girişimi olarak niteledi.

27 Ocak: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Kayseri’de “Mavi Vatan’da KKTC’nin Rolü” konulu konferans verdi.

27 Ocak: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs’taki Barış gücünün görev süresini 31 Temmuz 2022’ye kadar uzatma kararı aldı. Kararda ayrıca, resmi müzakerelerin yeniden başlaması konusunda ilerleme kaydedilememesinden üzüntü duyulduğu belirtildi. Dışişleri Bakanlığı, KKTC’nin rızasının alınmamasının, BM’nin kendi ilke ve kurallarının ihlali anlamına geldiğini bildirdi.

31 Ocak: Cumhurbaşkanlığı, KKTC’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde, mülkiyet hakkına saygılı Maraş açılımını kararlılıkla sürdüreceğini açıkladı; Rum liderliği Maraş açılımına yönelik gerçek dışı iddialarına bir yenisini ekleyerek Taşınmaz Mal Komisyonu’nu “hukuki bir tuzak” olarak nitelendirdi.

-Şubat

1 Şubat: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs’taki Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ı kabul etti. Görüşmede UNFICYP’in görev süresinin uzatılması, Kıbrıs sorunu ile güven yaratıcı önlemler ele alındı. Stewart “Güvenlik Konseyi’nin Güven Yaratıcı Önlemleri desteklediğini” açıkladı. Tatar da Kıbrıs Türk tarafının Genel Sekreteri’nin özel temsilci yerine Jane Holl Lute’un yetkileri paralelinde, şahsi bir temsilci (personal envoy) ataması konusundaki görüşünü yineledi.

9 Şubat: BM Barış Gücü Sözcülüğü, Kıbrıs’taki liderler Ersin Tatar ve Nikos Anatasiadis’in, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin talebine olumlu yanıt vererek, kadınların Kıbrıs’taki nihai çözüm sürecine tam, eşit ve anlamlı katılımını sağlamanın yollarını açacak bir eylem planı üzerinde anlaştıklarını bildirdi.

-Mart

1 Mart: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Yönetimi’nin AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları çerçevesinde hava sahasını Rusya’ya kapatma kararına KKTC hava sahasını da dâhil etmesine tepki gösterdi.

7 Mart: Cumhurbaşkanlığı, Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı müdahalenin bir benzerinin de adada yaşandığını; Kıbrıs’ta da “yasadışı işgal” bulunduğunu iddia eden Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i şiddetle kınadı.

12 Mart: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamında düzenlenen oturumda, Kıbrıs sorununu anlattı.

17 Mart: UBP Milletvekili Özdemir Berova ve CTP Milletvekili Armağan Candan’dan oluşan Cumhuriyet Meclisi heyeti, Strazburg’da 14-15 Mart tarihlerinde yer alan Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi (AKPA) Olağanüstü Genel Kurulu’na katıldı; komitenin gündeminde bulunan kapalı Maraş hakkında hazırlanacak rapor kapsamında Kıbrıs sorununun da tartışıldığı oturumda, görüşlerini kapsamlı bir şekilde komiteyle paylaştı.

-Nisan

12 Nisan: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Siyasi İşler Bölümü Avrupa, Orta Asya ve Amerika Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca’yı kabul etti. Tatar görüşme sonrası açıklamasında Jenca’ya geçen yıl nisan ayından bu yana yaşanan süreçle ilgili bilgi verdiklerini, Kıbrıs’ta resmi müzakere sürecinin Kıbrıslı Türklerin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün kabul görmesiyle başlayabileceğini anlattıklarını ifade etti.

Tatar, Jenca’nın ise taraflar arasındaki diyaloğun devam etmesi ve çözüm bulunması yönündeki gayretlerinin devam ettiğini ve arayış içerisinde olduklarını söylediğini kaydetti.

28 Nisan: UBP Milletvekili Özdemir Berova ve CTP Milletvekili Armağan Candan’dan oluşan Cumhuriyet Meclisi heyeti, Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi Genel Kurul toplantısına katıldı. Berova ve Candan ayrıca Kapalı Maraş konusunda raportör olarak atanan İtalyan Milletvekili Piero Fassino ile de bir araya geldi.

-Mayıs

16 Mayıs: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Malatya’da 15. GAP Oscar Ödülleri kapsamında “Başarılı Devlet Adamı” ödülü verildi.

23 Mayıs: Güney Kıbrıs’ın tek yanlı olarak ilan ettiği sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki 6’ncı parselde yer alan “Cronos-1” hedefindeki sondaj çalışmaları başladı.

Aynı gün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a bir mektup göndererek, çerçevesini belirlediği müzakerelere davet etti. “Desantralizasyon”, “GYÖ Zemininde Müzakereler”, “Crans Montana Yakınlaşmalarına Atıf” başlık ve spotları yer alan mektupta, Maraş’ın yasal sakinlerine devredilmesi, Ercan Havaalanı’nı ve Mağusa Limanı’nın BM’nin yönetimine verilmesi, Mağusa, Türkiye’nin Kıbrıs’a yönelik kısıtlamaları tamamen kaldırması ve hidrokarbonlardan yararlanma konuları yer aldı.

25 Mayıs: Dışişleri Bakanlığı, KKTC toprağı olan Kapalı Maraş’ta, uluslararası hukuk çerçevesinde alınan kararların, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin veya Avrupa Birliği’nin onayına tabi olmadığını vurguladı.

-Haziran

20 Haziran: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Lider Nikos Anastasiadis’e cevabi bir mektup göndererek, önümüzdeki günlerde iki taraf arasında somut iş birliği alanlarına dair kapsamlı bir öneri sunacağını belirtti ve federasyon zeminindeki müzakerelerin sona erdiğini kaydetti.

27 Haziran: Rum Yönetimi Başkanıyla görüşmesinin ardından BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart, Maraş’taki “Türk tehditlerinin” BM Genel Sekreteri’nin raporuna dahil edileceğini ve BM’nin tepkisinin Güvenlik Konseyi’ne bağlı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs konusundaki 6 aylık dönem raporunun görüşüleceği toplantıya katılımı öncesinde görüştüğü BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Kıbrıs Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’a egemen eşitliğin kabulünün ve izolasyonların kaldırılmasının önemini anlattı.

-Temmuz

1 Temmuz: Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis BMGS Yardımcılarından Jenca ile görüşmesinde iki kesimli iki toplumlu federal çözüm temelinde, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin sürecin yeniden başlaması hedefiyle, çabaların sürdürülmesine hazır olduğunu kaydetti. Jenca ise BMGK kararları ve genel sekreterin misyonu temelinde müzakerelerin yeniden başlamasına olanak tanıyacak ortamın nasıl oluşturulabileceğini görmek için bir keşif görevi üstlendiği konusunda Anastasiadis’e bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Jenca ile görüşmesinde Kıbrıs Türk tarafının hazırladığı 4 başlıktan oluşan, iki devlet arasında işbirliğini öngören, hidrokarbon yatakları, tüm adanın Türkiye üzerinden AB enterkonnekte sistemine dahil olması, güneş enerjisinin etkin olarak işbirliği içerisinde kullanılması ve Türkiye’den gelen su dahil olmak üzere, adanın tatlı su kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili önerileri sundu.

8 Temmuz: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres aracılığıyla Rum lider Anatasiadis’e iletilmek üzere “Kıbrıs adasının mayınlardan temizlenmesi” ve “düzensiz göçle mücadele konularındaki ikinci kapsamlı iş birliği” önerileri sundu.

18 Temmuz: BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi’ne sunduğu 16 Aralık 2021-14 Haziran 2022 dönemini kapsayan raporunda Kıbrıs Barış Gücü Misyonu’nun görev süresinin 6 ay daha uzatılmasını tavsiye etti. Doğal kaynaklardan her 2 toplumun da yararlanması gerektiğini belirtti. Kıbrıs sorununa çözüm bulma konusunda ortak zemin ve kamuoyuna güvenin azaldığı da raporda yer aldı.

20 Temmuz: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 1 ve 8 Temmuz tarihlerinde sunduğu öneriler Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından “kabul edilemez” olarak nitelendirildi. Rum lider, BM ve Güvenlik Konseyi kararlarında kaydedildiği şekliyle uzlaşılmış zeminde bir diyaloğa hazır olduğunu belirtti.

28 Temmuz: BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs adasında 31 Temmuz’da sona erecek BM Barış Gücü misyonunun görev süresini 3 Ocak 2023’e kadar uzattı.

29 Temmuz: Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, BMGK’nin bu karar alınırken “sözde” Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinden onay alınmasının kabul edilebilir bir hareket tarzı olmadığını söyledi. Ertuğruloğlu, Kıbrıs’ta konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG), KKTC ve Kıbrıs Türk halkının onayıyla Türk topraklarında görev yapması gerektiğini belirtti. Ertuğruloğlu, “Eskiden beri, yıllardan beri, başından beri yapılan bir hatadır. Sanki Kıbrıs’ta tüm Ada’yı ve halklarını temsil eden merkezi bir otorite varmış gibi sözde Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin onayı alınarak, BMBG’nin Ada’da görev yapmasının zemini hazırlanmıştır. Zaten Kıbrıs sorunu dediğiniz sorun da budur. Yani Ada’da halkları temsil eden merkezi otorite olmamasına karşın sanki varmış gibi ve bu da Rum tarafıymış gibi BMGK’nin Kıbrıs’a yönelik politikası, Kıbrıs sorununun ta kendisidir.” dedi.

Ertuğruloğlu, BMGK yetkililerine, BMBG’nin görev süresinin uzatılması ile ilgili yapılan eski hataların devam etmesi halinde birtakım tedbirler almak zorunda kalacakları yönünde yaklaşık iki yıldır uyarıda bulunduklarını da vurguladı.

Bakan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“Bizi kale almamaları halinde hiçbir şey olmamış gibi görev süresini uzatmaları durumunda bizim birtakım tedbirler alma mecburiyetinde kalacağımızı çok net bir şekilde ifade ettik. Şimdi o aşamaya geldik. Alacağımız tedbirleri BM’nin bilgisine getirdiğimizde kamuoyunun da bilgisi olacaktır. Ama özü şudur; BM’nin KKTC topraklarında Rum tarafının onayı ile görevde bulunduğu algısının ortadan kalkması gerekir. BMBG eğer KKTC topraklarında görev yapacaksa KKTC‘nin, Kıbrıs Türk halkının onayını almış olması gerekir. Bu onay alınmadan Rumların onayı ile KKTC topraklarında görev yapması kabul edilir bir hareket tarzı değildir. Bu tepkimizi ortaya koymama diye bir lüksümüz yoktur.”

-Ağustos

22 Ağustos: Güney Kıbrıs tarafından tek yanlı ilan edilen Münhasır Ekonomik Bölgesi içindeki 6’ncı parselde “Kronos-1” hedefinde yeni bir doğal gaz yatağının keşfedildiği Rum basınında yer aldı.

-Eylül

17 Eylül: ABD, GKRY’ye uyguladığı silah ambargosunu bir yıllığına kaldırması Türk tarafınca kınandı ve kabul edilemez olarak nitelendi.

18 Eylül: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM 77. Genel Kurul çalışmaları kapsamında temaslar yapmak üzere New York’a gitti.

20 Eylül: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 77. Genel Kurulu’ndaki konuşmasında uluslararası toplumu, KKTC’yi resmen tanımaya davet etti. Erdoğan, adada iki ayrı halk, iki ayrı devlet bulunduğuna ve çözümün anahtarının Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü haklarının tescil edilmesi olduğuna işaretle, uluslararası topluma bir an önce KKTC’nin tanınması çağrısı yaptı. KKTC yetkilileri bundan mutluluk duyarak Erdoğan’a teşekkür etti.

23 Eylül: Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin insan hakları konulu toplantısında IV. Rum ve Loizidou kararlarının ele alındığını; toplantıda AİHM’in Loizidou kararına yönelik olarak KKTC tarafından alınan önlemlerin yeterli bulunarak incelemenin kapatıldığını açıkladı ve bu kararın bir kez daha KKTC’nin uluslararası hukuka uygun bir mülkiyet rejimi tesis ettiğini gösterdiğini açıkladı.

24 Eylül: New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü; Gutteres’ten izolasyonların kaldırılması konusunda inisiyatif almasını isteyen Tatar, yeni bir müzakere sürecinin ancak Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyidiyle mümkün olabileceğini anlattı.

28 Eylül: Türkiye Milli Güvenlik Kurulu bildiri yayımlayarak, ABD’ye GKRY’ye yönelik silah ambargosunu kaldırma kararından geri dönme çağrısı yaptı.

29 Eylül: TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin Rumlara yönelik silah ambargosunu kaldırma kararına karşılık “Kıbrıs Türkünü korumak için oraya daha fazla güç göndereceğiz ve silah olarak da ne ihtiyacı varsa onları da karşılayacağız.” dedi.

28 Ekim: Tatar, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde, “Mavi Vatan Özelinde Kıbrıs” konulu konferans verdi.

31 Ekim: Bazı Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi parti başkan ve temsilcileri, Slovak Büyükelçiliği tarafından düzenlenen iki toplumlu rutin toplantılarına yeniden başladı.

Dışişleri Bakanlığı Rum Yönetimi’nin 29 Ekim’i Kıbrıs’ta Kayıp Şahıslar Günü ilan etmesini kayıplar konusunu siyasi malzeme olarak kullanmak ve büyük bir saygısızlık, hakaret olarak nitelendirdi.

5 Kasım: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, temaslarda bulunmak üzere 4 günlüğüne Londra’ya gitti.

11 Kasım: KKTC Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edildi. Tatar ve Ertuğruloğlu bunu “tarihi bir adım” olarak nitelendirdi. Rum Yönetimi üyelik kararını eleştirdi.

12 Kasım: AB Komisyonu KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na “gözlemci üye” olarak kabul edilmesini eleştirdi, Tatar cevaben AB’nin kendi temel ilkelerinden uzaklaştığını belirtti.

15 Kasım: Aşırı sağ eğilimli Rum ELAM Gençlik Örgütü, KKTC’nin kuruluşunu kınamak amacıyla eylem yaptı, gençler eylemde KKTC bayrağını ateşe verdi. Tatar buna çok sert tepki verdi.

17 Kasım: Cumhurbaşkanı Tatar, BM Siyasi İşler Bölümü Avrupa, Orta Asya ve Amerika Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca ile görüştü. Görüşme sonrasında Jenca, çözüm perspektifinin yararını vurguladı, Tatar ise müzakerelerin ancak egemen eşitlik ve eşit statünün kabulüyle başlayabileceğini, şu an ortak bir zemin olmadığını belirtti.

25 Kasım: Cumhurbaşkanı Tatar, GAP Gazeteciler Birliği organizasyonunda, Adıyaman Üniversitesi’nde, “Doğu Akdeniz’deki Gelişmeler Çerçevesinde Mavi Vatan ve Kıbrıs” konulu konferans verdi.

30 Kasım: Slovak Cumhuriyeti Büyükelçiliği organizasyonuyla bir araya gelen bazı Türk ve Rum siyasi parti temsilcileri Kıbrıs sorununun ancak BM kararlarına uygun olarak çözülebileceği üzerinde görüş birliğine vardı.

30 Kasım: Gambiya Devlet Başkan Yardımcısı Badara Joof, Cumhurbaşkanı Tatar’ı ziyaret etti, Gambiya ile KKTC arasında iş birliğini geliştirmek istediklerini belirtti. Tatar’ı Gambiya’ya davet etti.

7 Aralık: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Ledra Palace’da BM’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Yeni Yıl” resepsiyonuna katılarak sosyal içerikli bir görüşme yaptı.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve UNFICYP Misyon Şefi Colin Stewart, zorluklara rağmen Kıbrıs sorununu çözmek için çok fazla potansiyel bulunduğunu ve Birleşmiş Milletlerin adada, her iki tarafın ortak bir noktada buluşması yöndeki çabalarından vazgeçmeyeceğini söyledi.

15 Aralık: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ABD Büyükelçisi Judith Garber’a veda yemeği verdi; konuşmasında Kıbrıs’ta ve Doğu Akdeniz’de sürdürülebilir barış ve istikrara ulaşılmasının yolunun, iki tarafın egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünden geçtiğini” vurguladı.

17 Aralık: Pakistan Dışişleri Bakanı Bilaval Butto Zerdari, KKTC’nin tanınması konusunda, Pakistan ile KKTC’nin görüştüğünü, KKTC’yi desteklemeye devam edeceklerini kaydetti.

19 Aralık: KKTC’de temaslarda bulunan Yeni Azerbaycan Partisi Genel Başkan Vekili Tahir Budaqov Azerbaycan ile KKTC arasındaki ilişkinin daha da gelişmesini arzu ettiklerini kaydetti ve KKTC ziyaretlerinin bu iş birliğinin ilk adımını oluşturduğunu vurguladı.

21 Aralık: Rum Enerji, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’nin (MEB) 6’ncı parselindeki “Zeus-1” hedefinde 2-3 trilyon ayak küplük yatak keşfedildiğini açıkladı.

HENÜZ YORUM YOK