Cumhurbaşkanı Tatar:Turizm, yükseköğretim, tarım başta olmak üzere ekonomi, pandemi öncesi boyutları yakaladı

0
96

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yazılı açıklama yaparak 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın Ekim ayı sonu itibarı ile Meclis gündemine geldiğini; devlet işlerinin kesintiye uğramadan devam etmesi ve halkın hak ettiği devlet hizmetlerine erişimi açısından temennisinin, bütçe görüşmelerinin ivedilikle tamamlanarak, Cumhuriyet Meclisi tarafından onaylanması olduğunu belirtti.

Tatar, ülkedeki ekonomikgelişmeleri de değerlendirdiği yazılı açıklamasında “Ekonomik datalara bakıldığında bugün turizm, yükseköğretim ve tarım başta olmak üzere ekonomi, pandemi öncesi boyutlarını yakalamıştır. Bu, önemli bir başarıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı, pandemi ve döviz krizinin kamu maliyesi üzerindeki azımsanmayacak etkilerine rağmen, zamanında alınan doğru tedbirlerle birlikte devletin ayakta tutulduğu ve bütün mükellefiyetlerin yerine getirildiğini anımsatarak, ticaret insanına, sanayiciye, memura, işçiye, emekliye ödemeler yapıldığı, Anavatan Türkiye’nin desteği ve aradaki ekonomik ve mali iş birliği protokolleriyle de kamu maliyesini disipline etme yönünde büyük katkılar sağlandığını söyledi.

Kıbrıs sorununa da değinen Cumhurbaşkanı, açıklamasında, “Kıbrıs siyasetinde ortaya koyduğumuz kararlı irade sonucu oluşan yeni konjonktüre binaen atılan siyasi adımlar, bilhassa Maraş açılımıyla yaratılan siyasi kazanım ve ekonomik potansiyel, ilerleyen dönemlerde birçok ekonomik kazanımı da beraberinde getirecektir” ifadelerine yer verdi.

Tatar, resmi veriler ışığında ülkede yükseköğretime dayalı öğrenci sayısında yaşanan artış, turizm sektörüne yönelik oluşan yoğun talep ve doluluk oranları, Maraş’ın açılım sonucu bir cazibe merkezine dönüşmesiyle özelde Gazimağusa, daha genel ölçekte ise KKTC ekonomisine katma değer yaratıldığını kaydetti.

Tüm bunların, KKTC’nin gelecekte yolunun ne kadar aydınlık olduğunun bir göstergesi olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye yönelik oluşan ve artmakta olan alışveriş talebinin de ekonomiye sıcak para akışını sağlayarak, ekonomik daralmanın önüne geçtiğini belirtti.

 

“Buna ek olarak gerçekleştirilen ihracata ilaveten ülkeye gelip nüfusu artıran kesime de ürettiğimizi sunmaya odaklanmak, ülkemizin mukayeseli üstünlüğüne endeksli çalışmalara yoğunlaşmak, KKTC ekonomisinin rekabet gücünü yükseltirken, hane halkının alım gücünü düşürmemek adına fiyatları normal seviyelere oturtmak önceliğimiz olmalıdır” diyen Tatar, iç ekonomik dinamikler devreye konularak ekonomik istikrarın yeniden sağlanması ve kapsayıcı büyümeye geçişin kolaylaştırılması için ekonomik çevrelerle sürekli fikir alışverişinde bulunmaya devam edeceğini de dile getirdi.

Tatar, açıklamasının devamında ise şu ifadelere yer verdi;

“Jeopolitik gelişmelere endeksli olarak emtia fiyatlarındaki belirsizlik, akaryakıt fiyatlarındaki oynaklıklar, döviz kurlarındaki durum ve negatif enflasyonist beklentilerin ülke ekonomisine etkisini asgariye indirmek için devlet yetkilileriyle ekonomik çevreler arasında yürüttüğüm istişare ve çalışmalara devam edeceğim.

Ticaret insanlarımızın faaliyetlerine ek olarak KKTC’nin sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturulması ve kendi kendine yeterli olabilmesi için mal ve hizmet üretimlerinin arttırılması da ayrıca önemlidir.

Kıbrıs konusunda ortaya konulmakta olan yeni siyaset, pandemi sürecinin zamanında ve doğru yönetilmesi, ekonominin daralmasının önüne geçmesinin, doğru siyasi hamlelerle birlikte hiç kuşkusuz içerisinden geçmekte olduğumuz enflasyonist ortamın yarattığı negatif etkiler, siyasi popülizmden uzak kalarak alınacak olan doğru ekonomik tedbirlerle önümüzdeki dönemde asgariye indirilecektir.

KKTC kamu kuruluşlarının kurumsal kapasitesini güçlendirilmesi, geliştirilmesi, bütçe açığının önemli ölçüde giderilmesi, verimlilik çerçevesinde gelir artırıcı ve gider azaltıcı önlemlerin alınmasını hedefleyen KKTC-TC 2023 İktisadi Mali İş Birliği Protokolü’nün imzalanıp yaşama geçirilmesiyle birlikte kamu yönetimi ve kamu maliyesi politikaları, ekonomi ve finans politikalarının çok daha sürdürülebilir bir kurumsal yapıya dönüşeceğine dikkat çekmekte fayda görüyorum.”

 

 

NO COMMENTS