Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Komisyonu Sözcüsü Stano’nun iddialarını kınadı ve reddetti

0
93

Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’nun iddialarını kınadı ve reddetti.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’nun Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar‘ın sözde “Kıbrıs hükümetinin” kontrolü dışındaki topraklarındaki bir “Toplumun” lideri olarak görüşmeler yapma hakkı olduğunu, ancak “Kıbrıs”ın uluslararası ilişkilerini sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının” yürüttüğüne dair asılsız iddiasını esefle kınanarak, reddedildi.

 

“Her şeyden önce Kıbrıs adasında Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar müktesep eşittir ve bu iki taraftan herhangi biri diğer taraf üzerinde egemenlik ve yetki icra edemez, diğer tarafı temsil edemez. Bu nedenlerle Rum Dışişleri Bakanlığı tüm adanın uluslararası ilişkilerini yürütemeyeceği gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarının yürüteceği uluslararası ilişkiler ne
Rum Tarafının ne de Avrupa Birliğinin icazetine tabidir” denilen açıklamada, Kıbrıs sorununun Rum tarafının kendini tüm Kıbrıs’ın tek egemeni olarak görmesinden kaynaklandığı hatırlatıldı.

 

Avrupa Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’nun da açıklamasını, hukuka aykırı bir şekilde AB üyesi yaptıkları yapının bu gayrı meşru iddiası
temelinde yapıldığı kaydedilen açıklamada, “Kıbrıs Rum tarafının sahip olduğunu iddia ettiği statüyü, Kıbrıslı Türkleri katlederek ve devletin tüm organlarından
atarak, 1963’te silah zoruyla gasp ettiğini bir AB yetkilisinin görmezden
gelmesi, onların Kıbrıs konusunda ne kadar art niyetli olduklarını gösterir” denildi.
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, “Stano, gerçekler ve tarafların müktesep ve meşru eşitlik haklarını göz ardı eden bu açıklamasıyla AB’nin Kıbrıs sorununda tarafsız olamayacağını da bir kez daha ortaya koymuştur. Kıbrıs’ta fiili olarak iki egemen Devlet mevcuttur, Kıbrıs Rum tarafı/Devleti ne kadar egemen ise Kıbrıs Türk tarafı/KKTC de o kadar egemendir ve Kıbrıs’ta bir uzlaşı ancak bu gerçekler zemininde bulunabilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerek iç işlerini gerekse dış işlerini bu gerçekler ve meşru hakları zemininde sürdürmeye devam edecektir” denildi.

 

NO COMMENTS