Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Mersin temasları kapsamında Yeşilovacık Şehitler Parkı’nı ziyaret etti.
Konuşmasına “Rum Yönetimi tarafından Kıbrıs’a sokulmayan ve Türkiye’de sürgünde bulunan Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş, Ankara’da haklı davamızı tüm dünyaya anlatırken TMT ve direnişimizi desteklemek için silah ve mühimmat gönderilmesini de organize ediyordu. Sürgün acısı ve Kıbrıs Türkü’nün ‘artık gel’ çağrılarına dayanamayan Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş 1967 sonunda 3 dava arkadaşıyla birlikte bu bölgeden ölümü göze alarak hareketle Karpaz sahillerine küçük bir kayıkla çıkarken Rumlar tarafından tutuklanmış, hapsedilmiş, zindanlara atılmış ama Kıbrıs Türk halkının şahlanışı ve Anavatan Türkiye’nin girişimleri sonucu Türkiye’ye iade edilmişti” diye başlayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Burada bir kez daha Kurucu Cumhurbaşkanımızı rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi
Kıbrıs Türkü’nün böyle günler yaşadıktan sonra 20 Temmuz 1974’te Yeşilovacık’tan helikopterlerle paraşütçülerin Kıbrıs’a uçtuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar; “20 Temmuz, bir cumartesi sabahıydı… Kıbrıs Türkü Toroslara baktığında, Beşparmak Dağları üzerinde helikopterlerden atlayan Mehmetçikleri gördü ve onlar paraşütleriyle Mesarya Ovası’na, Gönyeli Ovası’na, Hamitköy Ovası’na iner inmez mücahitlerle kucaklaştı. Bu tarihi an, sevinç gözyaşlarının dökülmesine vesile oldu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün o özlemle hep 1974’ü beklediğini dile getirerek Mehmetçikle mücahidin buluştuğu o günden bugüne Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık içerisinde yaşamını sürdürdüğünü kaydetti.
Türkiye sevgisinin ne olduğunu, Anadolu’nun, Anavatan’ın kendilerine ne anlam ifade ettiğini çok iyi bildiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar; “Siz her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında oldunuz. Zor günlerimizde bize destek verdiniz. Millet olarak Kıbrıs davamızı birlikte yürütmenin mutluluğu ve gururu içerisindeyiz” dedi.
Kıbrıs davasının milli bir dava olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, yürüttüğü yeni siyasete dikkati çekerek egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliğiyle Kıbrıs’ta bir antlaşmanın olabileceğini vurguladı.
Rum-Yunan ikilisinin her zaman Kıbrıs’ı nasıl bir Helen Adası yapacağının planları içerisinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Ege adalarında nelerin yapıldığını gördüklerini belirtti. Lozan Antlaşması’na rağmen deniz yetki alanlarını usulsüzce artırabilmek, silahlandırmak ve Türkiye’ye rahatsızlık yaratmak istendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta da benzer planların devam ettiğini ancak kendilerinin bunlara boyun eğmediğini, eğmeyeceklerini vurguladı.
“Biz her zaman Türkiye’nin desteğiyle bu mücadeleyi sürdürdük. Bu bizim müşterek, milli davamızdır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de yetki alanları bağlamında mücadeleyi sürdürmek ve Mavi Vatan’daki hakkı, hukuku; Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC iş birliği içerisinde koruyabilmek ve sürdürebilmek, fır hatları bağlamında hâkimiyeti ve ulusal çıkarlara sahip çıkma adına çalışmaların çok değerli olduğunun altını çizdi.
Taşucu Limanı’na yanaşırken Abdülhamid Han sondaj gemisini gördüğünü ve gururlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, geminin bulunduğu yerden geçtiğini de söyledi. Geminin, Türkiye Cumhuriyeti’nin deniz yetki alanlarındaki sondaj çalışmaları için önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, sondaj çalışmaları ile zenginliklerin araştırılmasında geminin hizmetinin çok büyük olacağını söyledi. Abdülhamid Han’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin dördüncü sondaj gemisi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de ve belki Kıbrıs çevrelerinde de sondaj çalışmalarının yapılabileceğini ve bunun hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerine sevgi, saygı ve hürmetlerini ileterek Yeşilovacık’ın, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılan paraşütçülerin helikopterlerinin kalkış yaptığı yer olmasının da büyük önem arz ettiğini dile getirdi.