Rogers:Şimdi kavga değil, birlik zamanı

0
98

Halkın Partisi Girne Milletvekili Jale Refik Rogers “Ülke kötü günlerden geçiyor. Halkın bize hem Meclis’te, hem Meclis dışında her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Bu yüzden şimdi kavga değil, birlik zamanı. Şimdi hem Meclis’te hem sokakta mücadele zamanı” dedi

HP’den verilen bilgiye göre, Halkın Partisi Girne Milletvekili Jale Refik Rogers, katıldığı programda soruları yanıtladı.
Rogers, sine-i millet kararı sürecinde yaşananları anlattı ve Halkın Partisi’nin ülke siyasetinde önemli bir yeri olduğunu, zarar görmesini istemediklerini belirtti.

Rogers, “Sine-i millet kararının alınması ve sonrasında bir süre sessizliğimizi korumaya, parti içerisinde bu sorunu nasıl çözebiliriz ona odaklanmaya çalıştık. Çünkü sonuç olarak biz bu partinin kurucu üyeleriyiz ve partiye zarar gelmesini istemeyiz. Bize, karara katılmayacağımızı açıkladığımız gün, partiden bir mesaj geldi ve “bugün saat 16.00’e kadar açıklamanızı yapın” denildi. Biz de bunun üzerine açıklamamızı yapmak zorunda kaldık. Fakat üzerinden beş on dakika geçmeden sayın Genel Başkan’ın bizi ihraç istemiyle disipline sevk etmek için parti meclisini toplayacağı açıklaması geldi. 2 gün sonra da parti meclisi toplandı, dün itibariyle de disiplin kurulunun çağrısı bize tebliğ edildi” dedi.

 

Disiplin kurulunda yaşanacak süreçle ilgili olarak da Rogers şunları söyledi;

“Bize savunma yapmak için 15 günlük bir süre verildi. Sine-i millet konusu basına sızdıktan sonra on günlük bir süre içerisinde bütün hayatımız değişti. Bugüne kadar partinin her kademesinde görev almış kişiler olarak bizim bu dönemde yaşadıklarımız rüyamızda görsek inanmayacağımız şeylerdi. Şu anda geldiğimiz noktada farklı opsiyonları değerlendiriyoruz. Şu noktada hiçbir tereddüdümüz yoktur; Halkın Partisi’nin hala bu ülkenin siyaseti açısından önemli bir yerde olduğunu düşünüyor ve mücadelemizi partimiz içerisinde vermeyi düşünüyoruz. Bu süreç bizi nereye götürür onu bilmiyorum”

2014 yılından beri gönüllü olarak Kudret Özersay’la birlikte aynı saflarda yürüdüğünü, kurucusu olduğu partiden hak etmediği halde ihraç edilecek duruma geldiğini belirten Rogers “Savunma yapacağız. Ama ne yaşanır, ne olur önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz… Bundan dolayı Meclis’teki milletvekillerinin omuzlarındaki yük çok büyük. Bir disiplin suçu işlediğime inanmıyorum. Bunun yarattığı bir kırgınlık tabi ki var, insan üzülüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sayın Özersay’ı gönüllü olarak destekledim. O zaman kızım 1 yaşındaydı, şimdi 9 yaşına geldi. O zaman Meclis’e 9 vekiller girmiştik, şimdi parti yönetimi bunu 0 yapmak istiyor. Tabi ki insan üzülüyor durumun bu noktaya gelmesine” dedi.

 

Rogers, “Biz sinei-i millete dönmeyi, meydanı ülkeyi kötü yönetenlere bırakmak gibi görüyoruz. Bu meydanı onlara bırakmayı yanlış buluyoruz. Bir gün gelir, tüm yurtseverler bir araya gelip seçimi zorlamak için, amacı belli, hedefi belli bir sine-i millete dönebiliriz. Ama biz sine-i millete gidelim gerisine ve ne yapabileceğimize yolda karar veririz şeklinde alınan bu kararı desteklemiyoruz.” dedi.

Halkın Partisi’nde yaşanan son gelişmelerde parti liderliğinin birlik beraberliği düşünmesi gerekirken partiyi bölecek adımlar attığını ve sürecin düzgün yönetilmediğini söyleyen Rogers “Bir parti yönetiminin en önemli görevi partiyi bölünmeye sürüklemek değil, birliği sağlamaktır. Partinin 3 vekilinden 2’sinin buna hayır diyeceğini açıkça belirtmesinin ardından, bir müzakere süreci başlatmadan, göz göre göre süreci devam ettirmek hatta hızlandırarak devam ettirmek, iyi niyetli ve parti bütünlüğünü koruyucu bir düşünce olamaz” dedi.

 

Rogers, Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’nin en büyük ittifakı olduğunu ve sürekli iş birliğinin devam etmesi gerektiğini, son zamanlarda yaşanan kutuplaşmaya başta kendisini milliyetçi olarak addeden Ulusal Birlik Partisi’nin karşı çıkması gerektiğini belirtti.

 

Halkın artık geçinemediğini ama hükümetin buna çözüm bulmak gibi bir gailesinin olmadığını belirten Rogers “En temel ihtiyaçlarımız benzin, elektrik, su ekmek, tüp gaz çok pahalı hale geldi, Türk lirasının değer kaybı bu sorunların en büyüğü. Pandemi ve Rusya- Ukrayna savaşının yarattığı pahalılık da var. Yapılan ek bütçe maliyenin kaybını telafi etmek için yapılan bir bütçeydi. Hiçbir şekilde halkın, küçük esnafın, tarımcının girdi maliyetlerini azaltacak unsur yok içerisinde. Gerek temel tüketim malzemelerine yapılabilecek fon indirimi, KDV indirimi, vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi gibi hayatı ucuzlatacak adımların ivedilikle atılması gerekiyor” dedi.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here