Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası, ABAD kararları yüzünden yaşanan sıkıntıların aşılabilmesi için hükümetten girişim yapmasını istedi.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası’ndan yapılan yazılı açıklamada, ABAD kararları yüzünden özellikle AB üyesi olan ülkelerde bazı ihraç ürünlerinde %16 ek gümrük vergisi ödenmesi nedeniyle rekabet etme noktasında sıkıntılar yaşandığını dikkat çekilerek, hükümetten bu meseleyi gündemine almasını, tüzükteki değişiklikler ve uygulamalar ile ilgili girişim yapmasını istedi.
Açıklamada, 2012’den günümüze kooperatifleşme yolu ile yerel gıda ürünlerinin Avrupa Birliği (AB) standartlarında üretilip işlenmesi ve yurtiçi ile yurtdışı pazarlara ulaştırılması yönünde AB teknik desteklerinden de yararlanarak çalışmalarda bulunulduğu anımsatılarak, kurulan iki kooperatif aracılığı ile zeytin ve zeytin ürünlerinde AB standartlarında üretim yapılabildiğini, bu sayede Avrupa ve Avustralya’ya ihracat gerçekleştirildiği kaydedildi.
Sorunun, devletten bu ek % 16’lık farkın sübvanse edilmesi veya Yeşil Hat Tüzüğü’nün sorunsuz işletilmesi sağlanarak; Güney Kıbrıs’tan AB pazarlarına %0 gümrük ile ihracat yapılmasıyla aşılabileceğine işaret edilen açıklamada, AB ile doğrudan ticaretin sağlanmasının siyasi gelişmelerdeki istikrarsızlık nedeniyle kendilerinin savunabileceği zeminden çok uzaklaştığına işaret edildi.
Çözümsüzlük koşullarında tek gerçekçi zeminin Yeşil Hat Tüzüğü’nün revize edilmesi olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu amaçla Odamız yıllardır başta Avrupa Komisyonu olmak üzere diğer paydaşlarla birlikte girişimlerde bulunmuş ve işlenmiş gıda ürünlerinin geçişinin gündem olmasını sağlamıştır.
Öncelikle Avrupa Komisyonu bu kararı almış ve son birkaç yıldır da Güney Kıbrıs yönetimini ikna etmek için çabalarını arttırmıştır.
Kamuoyuna yansıyan ve teyidini yaptığımız son bilgi ‘Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun’ işlenmiş gıda ürünlerinde geçişi onayladığı ancak işleyiş ile ilgili bilgileri ve prosedürleriyle ilgili kurumlarına ve geçiş kapılarına açık ve net biçimde göndermediğidir.
Kendi hükümetimizin de (eğer kurmayı becerebilirsek) bu meseleyi gündemine alması ve tüzükteki değişiklikler ve uygulamalar ile ilgili olarak girişim yapması şarttır.”
Ülkenin; içine kapalı, standart dışı ve kalitesiz üretim ile bir yere varılamayacağını, üreticinin kalkınması ile tüketicinin sağlığının, standartlara uyumu gerektirdiğine dikkat çekilen açıklamada, “Ürünlerin en iyi fiyatla satılabileceği pazarlara ulaşması da standartlar sayesinde olabilir. Bu çerçeveyi gözeterek teşvik sisteminin ele alınması ve yeniden tanımlanması şarttır. Bütün bu noktaları dikkate alan politikalara paralel olarak tüm kurumların aktif bir biçimde Kıbrıs’ın Güneyi ile iletişime geçerek süreci hızlı biçimde siyasetten ve hamasetten uzak iki toplumun da kazanacağı bir platformda ele alması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası, kooperatifleşme ile yaratılan üst düzey kalitedeki ürünlerin çok hızlı bir şekilde başka ürünlerde de yakalanabileceğini, tarım yapma biçiminden, işlemeye kadar büyük dönüşümlerin yakalanıp hem bölgesel kalkınma hem de tarımsal sanayide sürdürülebilir bir gelişme ve kalkınmanın yaşatılabileceğini üreticilerle tüm topluma fiilen gösterebildiğini belirttiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu deneyim ve güvenle rahatlıkla söyleyebiliriz ki bu işi başaran dünyadaki diğer toplumlardan hiçbir eksiğimiz yoktur, istersek başarabiliriz”