ABD Merkez Bankası (Fed), beklentiler dahilinde politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 0,75-1,00 aralığına yükseltti.
Piyasaların merakla beklediği faiz kararını ABD Merkez Bankası açıkladı. Fed faizi yüzde 50 baz puan artırarak yüzde 1’e yükseltti.
Fed son yaptığı faiz artırımıyla birlikte 2000 yılından bu yana gerçekleşen en büyük faiz artışını yapmış oldu.
Fed’den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının oy birliğiyle alındığı aktarıldı.
Genel ekonomik faaliyetin ilk çeyrekte yavaşladığına dikkat çekilen açıklamada, hanehalkı harcamaları ve işletme sabit yatırımlarının güçlü kalmaya devam ettiği vurgulandı.
Açıklamada işsizlik oranının önemli ölçüde düştüğü belirtilerek “Enflasyon, salgınla ilgili arz ve talep dengesizliklerini, yükselen enerji fiyatlarını ve daha geniş fiyat baskılarını yansıtır şekilde yüksek kalmaya devam ediyor.” ifadesi kullanıldı.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının insani ve ekonomik zorluklara neden olduğuna işaret edilen açıklamada, ABD ekonomisi üzerindeki etkilerinin ise oldukça belirsiz olduğu aktarıldı.
Ukrayna’daki savaş ve koronavirüs ile ilgili Çin’deki gelişmelere dikkat çekildi
Açıklamada, savaş ve ilgili gelişmelerin enflasyon üzerinde ek yukarı yönlü baskı oluşturduğu ve ekonomik faaliyet üzerinde baskı oluşturmasının muhtemel olduğu kaydedildi.
Çin’deki COVID-19 ile ilgili karantina önlemlerinin tedarik zincirindeki aksamaları daha da kötüleştirebileceği belirtilen açıklamada, Fed’in enflasyon risklerine karşı oldukça dikkatli olduğu vurgulandı.
Açıklamada, uzun vadede yüzde 2 enflasyon ve maksimum istihdamın elde edilmesinin hedeflendiği anımsatılarak, para politikası duruşunun uygun şekilde sıkılaştırılmasıyla enflasyonun yüzde 2 hedefine dönmesinin ve iş gücü piyasasının güçlü kalmasının beklendiği ifade edildi.
Fed’in açıklamasında, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranı hedefinin yüzde 0,75-1,00 aralığına yükseltilmesinin kararlaştırıldığı ve hedef aralıkta devam eden artışların uygun olacağının tahmin edildiği kaydedildi.
Fed 1 Haziran’da bilançosunu küçültmeye başlayacak
Ayrıca Fed’in 1 Haziran’da bilançosunu küçültmeye başlayacağı belirtilen açıklamada, ilk etapta hazine tahvillerinde aylık 30 milyar dolar ve ipoteğe dayalı menkul kıymetlerde 17,5 milyar dolar azaltılacağı kaydedildi.
Açıklamada, ilk 3 ayın ardından bilanço küçültmede aylık miktarın hazine tahvilleri için 60 milyar dolar ve ipoteğe dayalı menkul kıymetler için 35 milyar dolara yükseltileceği aktarıldı.
Para politikasının duruşu değerlendirilirken ekonomik görünüme yönelik gelen bilgilerin etkilerinin izlemeye devam edileceği belirtilen açıklamada, bankanın hedeflerine ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması durumunda para politikası duruşunun uygun şekilde ayarlanmasına hazır olunacağı yinelendi.
2000’lerden bu yana en hızlı faiz artışı
COVID-19 salgının ilk aylarında politika faizini yüzde 0-0,25 aralığına çeken Fed, ekonomiye destek sağlamak amacıyla varlık alımına başlamıştı.
Fed’in bilançosu, salgın döneminde neredeyse iki katına çıkarak yaklaşık 9 trilyon dolara ulaşmıştı.
Hızlı ekonomik toparlanmayla gelen enflasyondaki yükseliş Fed yetkililerini para politikasında değişikliğe gitmeye zorlarken banka geçen yıl kasım toplantısıyla varlık alımlarının hızında azalmaya gitmeye başlamış, aralık toplantısında ise varlık alımlarını azaltma hızını artırmıştı.
Fed, mart toplantısında ise 25 baz puan artışla 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı almıştı. Banka en son faiz artırımını, Kasım 2018’de küresel finansal krizin ardından devreye aldığı genişlemeci para politikalarını sonlandırma amacıyla gerçekleştirmişti.
Bankanın mayıs toplantısında kararlaştırdığı 50 baz puanlık artış 2000’lerden bu yana gerçekleştirilen en hızlı faiz artışı oldu.
ABD’de enflasyon martta yıllık yüzde 8,5 ile Aralık 1981’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı.
“Enflasyon risklerine karşı son derece dikkatliyiz”
Fed Başkanı Jerome Powell açıklamasında, “Enflasyon risklerine karşı son derece dikkatliyiz. Komite, fiyat istikrarını sağlamak için gerekli önlemleri almaya kararlı. Amerikan ekonomisi çok güçlü ve daha sıkı para politikasıyla başa çıkmak için iyi bir konumda. Sonuç olarak, eylemlerimizin ülke genelindeki toplulukları, aileleri ve işletmeleri etkilediğini anlıyoruz” ifadelerine yer verdi.
TRT/BRT