Dışişleri’nden hellim açıklaması:Dışişleri’nden hellim açıklaması:AB, grubun Kıbrıs Türk üyelerini seçmeyi önerecek kadar ileriye gidebilmiştir

0
109

Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde bulunan AB temsilciliğinin bir açıklama yaparak, AB Komisyonu’nun Hellim tescili konusunda gayri resmi bir çalışma grubu oluşturulduğunu duyurduğunu vurgulayarak, “AB, sözde gayri resmi çalışma grubunu kurmakla iç meselelerimize müdahale edebileceğini ve grubun Kıbrıs Türk üyelerini kendisi tarafından seçilmesini dahi önerecek kadar ileriye gidebileceğini göstermiştir” dedi.

Bakanlığın, hellim tescil meselesinin tehlikeli bir sürecin içine girme riski taşıdığı yönündeki düşüncesini kamuoyu ile önceden paylaştığı hatırlatılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun da 15 Aralık 2021’de yaptığı açıkla anımsatıldı.

Bakan Ertuğruloğlu’nun söz konusu açıklamasında, hellim tescil sürecinde Rum makamlarının “yetkili makam” olarak kabul edildiği, Kıbrıs Türkü üreticilerin hellim üretimlerinin tescile uygunluğunun denetiminin de Rum tarafının belirlediği bir yöntemle yapılacağını dile getirerek, gerekli ikazı yaptığı hatırlatıldı.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasının devamında ise şu ifadelere yer verildi;
“AB’nin yaklaşımı açıktır; ülkemizin yetkili makamlarını devre dışı bırakmak, üyesi olan Rum tarafı ile bilistişare, Rum tarafının ülkemiz adına karar vermesini sağlamaktadır. Tescile uygunluğun denetimi sırasında doğabilecek ihtilafların Güney Kıbrıs Rum Yönetimi mevzuatı ve mahkemelerinin tanınması ile gayri resmi hellim komisyon çalışma grubu üyelerinin AB tarafından seçilmesi gibi konuların de bu çerçevede görülmesi gerekmektedir. Anılan grubun başkanlarından birinin de Rum Komiseri Stella Kriakides tarafından yönetilen Avrupa Komisyonu Sağlık ve Gıda Güvenliği’nden Sorumlu Komiserliği olacağının altının çizilmesinde de fayda görülmektedir.

AB, Kıbrıs Türk halkını kendine muhtaç ve bu nedenle çaresiz olduğuna inanmaktadır. Bu algının bir an önce kırılması için gerekli adımların atılması gerekmektedir.
Bu nedenle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabulünü öngören yeni vizyonunu kuvvetle savunmak ve dış politikayı ilgilendiren konularda bu yeni vizyonu rehber ilke olarak görmeyi sürdürmemiz gerektiği kanaatindeyiz”.

 

HENÜZ YORUM YOK